Türkiye'de Gerçek Türk Oranı

Merhaba Arkadaşlar yeni yazıma hoşgeldiniz.

Artık e devlet soy ağacı sorgulaması edevlet ile yapılabiliyor fakat Türkiye'de yaşayan Türklerin sayısı tarih alanında çokça tartışılan bir konu olmuştur. "Türkler aslında anadolu halklarının devamıdır, Günümüzde Türkiye'de yaşayan türk soyundan gelen insan sayısı oldukça azdır" benzeri savlar yıllar boyunca akademik tarih derslerine kadar girmiştir fakat konu üzerine anadolu tarihi ile ilgili türkler öncesi yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde farklı oldukça ilginç sonuçlar çıkabilmektedir. Antik dönemde yaşamış anadolu halklarının hititler haricinde kurduğu devletler genellikle başka bir uygarlığın gölgesinde kalmış görece küçük ve etkisiz devletlerdi. Bu durumun bir kaç sebebi vardır anadolunun coğrafi yapısı tarıma orta ve aşağı mezopotamya yada mısır kadar elverişli değildir. Dağlık bir coğrafyaya sahip olan anadolunun heryerine hükmetmek yeterli nüfusa sahip olmayan halklar için mümkün değildir. Anadolu coğrafi konumu sebebiyle antik dönemin iki büyük uygralığı olan pers ve yunan uygarlıkları arasında kalmış ve bu iki uygarlığın adeta savaş alanına dönüşmüştür. Anadolu coğrafyasına dikkat edildiğinde genellikle dağlıktır ortaanadoluda ki geniş düzlükler ise kurak ve sulanamamaktadır dolayısıyla kalabalık bir nüfusu barındırabilecek kapasitede bir coğrafya değildir. Bununla birlikte anadoluda kalabalık homojen tek bir millet antik dönemlerde hiç yaşamamış bunun yerine pers, asur yada yunan egemenliğinde ki küçük devletler varlığını sürdürmüştür. Hatta anadolu'ya türklerin gelmesinden önce anadoluda kurulan tarihte ki tek güçlü devlet olan hititler dahi son dönemlerinde halklarını tarımla besleyemediklerinden ötürü suriye ve mısırdan devasa miktarlarda tahıl almak zorunda kalmışlardır. Anadolunun eski uygarlıklarını kuran toplulukların bir çoğu anadoluya balkanlardan yada kafkaslar üzerinden gelmiştir ki bu topluluklarda esasında bir sebepten ötürü anadoluya sonradan yerleşmiştir. Bu topluluklar türkler anadoluya kesin olarak gelmeden yüzyıllar önce yok olmuşlardır bir kısmı yunan yada pers istilaları sonrası asimile olmuş bir kısmı ise anadoludan tarıma daha elverişli olan bölgelere göç etmiştir. Özellikle doğu roma döneminde bu alklardan geriye kalan bakiyede tamamen hristiyanlaştırılmış ve yunanlılar tarafından asimile edilmiştir. 20.yüzyılın başında nüfus mübadelesi sebebiyle anadoludan yunanistana giden bir çok ortodoks hristiyan esasında antik dönem anadolu halklarının torunlarıdır. Anadolu ortodoksları her nekadar rumcaya benzer diller konuşsada bizans döneminde yunanlılar tarafından tam olarak rum sayılmamıştır öyle ki trabzon rum imparatorluğunun ahali dahi yunan yıllıklarında hakir görülmüştür. Doğu roma imparatorluğunun hristiyanlığı yayma misyonu dahilinde anadoluda gerçekleştirdiği misyon sonrası Türkler anadoluya yoğun olarak geldiklerinden hristiyan ve rumca konuşan bir ahaliyle karşılaşmışlardır. Bizans yıllıklarında geniş kitlelerin anadoluda hristiyanlığı bırakarak toplu şekilde müslümanlığa geçtiği ile ilgili kayıtların olmadığıda göz önüne bulundurulduğunda zaten nüfusu az ve tarıma elverişli olmayan topraklarda yaşayan antik dönem halklarının türklerin gelmesinden çok daha önce yunanlılar tarafından asimile edildiği söylenebilir. Müslüman türkler anadoluya özellikle moğol baskısından ötürü çok büyük bir nüfusla gelmiştir ve göçebe hayvancılık ekonomisine sahip bir halk olan türkler anadolu'ya uyum sağlama noktasında kendilerinden önceki halkların başarılı olmadığı kadar başarılı olmuşlardır. Sonuç olarak anadolunun eski uygarlıkları türkler gelmeden önce zaten hristiyan olarak rum kimliği kazanmışlardı nüfus yoğunluğu az olan bir coğrafyada güçlenen türkler anadolu tarihinin görmediği devletler kurmuşlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biyoremediasyon Nedir?

Pelikula Nedir?

Jean-Christophe Grange Kimdir?